tanzimat 1 dönem sanatçıları ve eserleri

Site De Rencontre Gratuite Pour Homme. TANZİMAT DONEMİ TÜRK EDEBİYATI 0860 -1896 “Tanzimat edebiyatı” kavramı, siyasi Tanzimat Dönemi içinde daha sınırlı bir süreyi içine alır. Tanzimat Fermanının ilanı ile sosyal hayatta ve yönetim alanında Batılı manada değişimler olur. Yenileşme süreci, sanatta ve edebiyatta da kendisini göstermeye başlar. Bu dönem aydın ve sanatçıları, Batı’yı daha iyi anlayabilmek amacıyla Fransızca öğrenmeye başlarlar zira o devirde bizim için Batı, Fransa’dır. “Hazırlık dönemi” diyebileceğimiz bu evrede Batılı edebî kaynakları yakından tanıyabilmek için Fransızca bilmek zorunluluk hâline gelmiştir. Yenileşme sürecinde kurulanı “Tercüme Odası“, Yenilikçi sanatçıların yetişmesinde ve Batı edebiyatından çeviriler yapılmasında çok önemli bir işlev görmüştür. Tanzimat’ın ilanından 1839 Şinasi’nin, 1860’ta “Tercüman-ı Ahval” gazetesinde “Şair Evlenmesi” adlı oyunu yayımlamasına kadar geçen yirmi bir yıllık süre “hazırlık dönemi”dir. Bu dönemde Batı’dan çeviriler yapılmış, Batı kaynaklı edebî türler tanınmaya başlanmıştır. İlk edebî gazete olan “Tercüman-ı Ahvalin Şinasi ve Agâh Efendi tarafından çıkarılması aynı zamanda Tanzimat Dönemi edebiyatının da başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Osmanlı aydınının, Batı edebiyatının ilk örneklerini tanıması geç tarihlerde olmuştur. Türk aydınları, XIX. yüzyıla kadar Batılı bilgi ve kültüre uzak kalmışlardır ancak XIX. yüzyılın ortalarına doğru Fransızcadan yaptıkları ilk çevirilerle Batı kültür ve bilgisinden yararlanmaya başlamışlardır. Tanzimat Dönemi Edebiyatı 1860 – 1896 1839’da ilan edilen Tanzimat Fermanı’yla; bu tarihten yaklaşık yirmi yıl sonra, eski türlerden farklı olan ilk edebî ürünler arasında – doğrudan olmasa da – bir ilgi vardır. Tanzimat Fermanı ile Tanzimat edebiyatının başlaması arasında doğrudan bir ilgi kuramamamızın nedeni Tanzimat Fermanı’nın siyasi ve hukuksal bir nitelik taşımasıdır. Ancak bu siyasi ve hukuksal yenileşme, her alanda, Batılı anlamda köklü değişikliklerin önünü açmıştır. Tanzimat’tan sonra elçilik gibi siyasi görevler dışında, öğrenim için Avrupa’ya gönderilen gençler, burada edebiyat çevrelerine girmiş; Batılıların edebiyat türlerini tanımış ve bu türleri ülkeye taşımışlardır. Bu konuda en önemli örnek Şinasi’dir. Maliye öğrenimi için Paris’e gönderilen Şinasi, burada edebiyatla da ilgilenmiş ve yurda döndüğünde Fransız klasik ve romantik şairlerinden örnekleri içeren “Tercüme-i Manzume 1859” adlı eseri yayımlamıştır. Bu kitap, Batı edebiyatından Türkçeye yapılan ilk tercümedir. Türk edebiyatının Batılılaşma süreci Şinasi’yle başlamıştır. Şinasi, Batılılaşma sürecinde “ilklerin insanı olması yönüyle de önemli bir sanatçıdır. Şinasi; ilk tercüme eser olan “Tercüme-i Manzume“nin dışında, ilk modern tiyatro örneği olarak kabul edilen “Şair Evlenmesi“ni yazmıştır. Şinasi, ilk yerli özel gazete olan “Tercüman-ı Ahval“i çıkarmıştır. Her ne kadar gazete; bir edebî tür değilse de edebiyat dilinin değişmesinde, edebî türlere sosyal konuların girmesinde, edebî eserlerin yayımlanarak daha hızlı bir şekilde okuyucusuna ulaşmasında gazetenin önemli bir rolü vardır. “Tercüman-ı Ahval“, bu özelliğiyle edebiyatımızın Batılılaşmasında önemli bir yere sahiptir. Agâh Efendi’nin imtiyaz sahibi olarak göründüğü bu gazetenin ilk baş makalesi ve pek çok yazısını Şinasi kaleme almıştır. Şiirin kısmen şeklinde, özellikle içeriğinde önemli yenilikler getiren “Müntahabat-ı Eş’ar 1862” ile konuşma diline ve halk kültürüne eğilmenin ilk ve ciddi denemesi sayılabilecek olan “Durub-ı Emsal-i Osmaniye Osmanlı Atasözleri, 1863” bu yıllarda Şinasi’nin gerçekleştirdiği çalışmalardır. Bütün bunlar, Osmanlı aydın kesiminin Batı’ya açılmasını sağladığı ve yeni edebî türleri edebiyatımıza taşıdığı için bu döneme “Tanzimat edebiyatı” ya da “Batı Etkisindeki Türk Edebiyatı” denmiştir. TANZİMAT EDEBİYATININ GENEL ÖZELLİKLERİ Tanzimat edebiyatı, Batı kültürüyle yetişen kimselerin Tanzimat devrinde Batı edebiyatını Örnek tutarak meydana getirdikleri edebiyattır. Bu edebiyat siyasî Tanzimat’ın ilânından yirmi yıl kadar sonra 1860’ta, Şinasi’nin Agâh Efendi ile birlikte Tercümân-ı Ahvâl gazetesini çıkarmalarıyla başlamış, 1895’e kadar sürmüştür. Tanzimat edebiyatının başlıca özellikleri şu noktalar üzerinde toplanabilir edebiyatı sanatçıları, Divan edebiyatında bulunan şiir, tarih, mektup, gibi edebiyat türlerini Batı anlayışına göre yenileştirmişler; ayrıca, Divan edebiyatında hiç bulunmayan makale, tiyatro, roman, hikâye, anı, eleştirme, gibi yeni edebiyat türleri getirmişlerdir. edebiyatının özellikle ilk devirlerinde yetişen sanatçıların çoğu Ziya Paşa, Namık Kemal, Montesquieu, Rousseau, Voltaire, gibi Fransız devrimci yazarlarının etkisi altında kalarak, makale ve şiirlerinde zulme, haksızlığa, hırsızlığa. geriliğe karşı şiddetli bir dille mücadeleye girişmişler; vatan, millet, hürriyet. hak, adalet, kanun, meşrutiyet. gibi kavramları memlekete yaymaya çalışmışlar, “toplum için sanat” anlayışını benimsemişlerdir. Tanzimat edebiyatının ikinci devrinde yetişen sanatçılar ise Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hâmit, Sami Paşazâde Sezai toplum işlerine daha azkarışmışlar, “sanat için sanat” anlayışını benimser görünmüşlerdir. c. Çoğu Fransız edebiyatını örnek olarak alan bu sanatçıların bir kısmı Klasisizm Şinasi, Ahmet Vefik Paşa, Ali Bey, kısmı da Realizm Recaizâde Mahmut Ekrem, Sami Paşazâde Sezai, Nabizâde Nâzım, akımlarının etkisi altında eserler vermişlerdir. edebiyatı, Divan edebiyatının tersine olarak, seçkin kişiler için değil, halk için meydana getirilen bir edebiyat olmak iddiasıyla ortaya çıkmıştır. Bu görüşü benimseyen sanatçılar Şinasi, Ziya Paşa, Namık Kemal, Ahmet Mithat, Ali Bey, özellikle makale, tiyatro, anı, kısmen de roman türlerinde bu yolda eserler vermişlerdir. Tanzimat edebiyatının ikinci devrinde yetişen bazı sanatçılar ise Recaizâde Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit, bu amaçtan uzaklaşmış görünmektedirler. d. Bu görüşün bir sonucu olarak, dilin sadeleşmesi, konuşma dilinin yazı dili haline gelmesi düşüncesi savunulmuştur. Tanzimat edebiyatının başlıca sanatçıları Şinasi, Ziya Paşa, Namık Kemal, Ahmet Mithat, Ahmet Cevdet Paşa, Şemseddin Sami, dil konusunda böyle düşünmekle birlikte, hiçbiri eski alışkanlıklarından kurtulup da büsbütün konuşma diliyle yazmış değildir. Sade dil, daha çok, tiyatro; anı, mektup, bir dereceye kadar da makale ve romanlarda kullanılmıştır. Tanzimat edebiyatının ikinci devrinde yetişen sanatçıların bir kısmı ise Recaizâde Mahmut Ekrem, Sami Paşa-zâde Sezai, özellikle Abdülhak Hamit konuşma dilinden epey uzaklaşmışlardır. e. Tanzimat edebiyatında en önemli yenilik, nesirde, anlatımın kuruluşunda görülmüştür. Bu edebiyatta söz hüneri göstermek değil, birtakım düşünceleri halka yaymak amacı güdüldüğünden, “seci” ler atılmış, asıl düşünce ile ilgisi bulunmayan doldurma sözlere yer verilmemiş, düşünceler sayfalarca süren uzun cümleler yerine kısa cümlelerle anlatılmaya çalışılmıştır. edebiyatı nazmında şiirin konusu genişletilmiş, günlük hayatla ilgili her türlü olay, duygu ve düşünce şiir konusu olarak seçilmiştir; İlk zamanlarda Divan edebiyatı nazım biçimlerinin dışına pek çıkılmamış, yeni düşünceler eski biçimler içinde söylenmiş Ziya Paşa, Namık Kemal ise de sonraları eski biçimler büsbütün bırakılarak yeni biçimler kullanılmaya başlanmıştır Recaizâde Mahmut Ekrem, özellikle Abdülhak Hamit, v,b. ; yeni nazım biçimleri ilkin Fransızca’dan yapılan manzum çevirilerde görülmüş, telif şiirlerde çok sonra kullanılmıştır; beyitlerin başlı başına birer bütün olmasıyla yetinilmeyip, bütün mısralar aralarında bir anlam bağı bulunmasına, Divan şiirindeki “parça güzelliği” anlayışı yer yine şiirin baştan sona kadar belli bir düşünce etrafında gelişmesine; yani “konu birliği” ne ve “bütün güzelliği” ne önem verilmiştir genel olarak aruz vezni kullanılmakla birlikte, Türk’lerin tabiî ve ulusal vezninin hece vezni olduğu anlaşılmış, bu vezinle yazmaya tarafçılık edilmiş Ziya Paşa, Namık Kemal, Ahmet Cevdet Paşa BİRİNCİ DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATININ ÖZELLİKLERİ Bu dönem, demokratik hak ve özgürlüklerin sı­nırlı da olsa kullandığı zamana rastlar. 1860′da ilk özel Türk gazetesi Tercüman-ı Ahval’ın çıkarılışı ile başlar. Birinci dönem Tanzimat Edebiyatının özellikleri 1. Bu döneme ” sanat, toplum içindir.” Anlayışı egemendir. Sanatçılar, bu yüzden, sanatı toplumu eğitmede. Batı kültür öğelerini tanıtmada bir araç olarak görmüşlerdir. 2. Sanatçılar, o döneme kadar edebiyatımızda görülmeyen roman, öykü, tiyatro, makale, eleştiri, gazete, .gibi düzyazı türlerini edebiyatımıza soka­rak, düzyazının her alanında eserler vermeye ça­lışmışlardır. Bu ürünler ilk kez denendiğinden, takli­de dayalı olduğundan, sanatsal nitelikleri oldukça zayıftır. 3. Sanatçılar, sade bir dille yazmayı amaçlama­larına karşın, köklü alışkanlıkları nedeniyle bu ama­cı yeterince uygulayamamalardır. 4. Edebiyatta, Fransız Devrimi’nin yaydığı, yurt, ulus, adalet, hukuk, eşitlik, özgürlük… gibi kavramlar kullanılmıştır. 5. Şiirin konusu genişlemekle birlikte, divan edebiyatı nazım biçimleri gazel, kaside, terkib-i bent…. aynen kullanılmaya devam etmiştir. 6. Şiirlerinde, genelde aruz ölçüsü kullanılmaya devam edilmiş ancak, hece de denenmiştir. 7. Divan şiirinde görülen parça güzelliği anlayışı yerini, konu birliğine, bütün güzelliğine bırakmaya başlamıştır. Kasidenin bölümleri kaldırılmıştır. 8. İlk dönem şiirinde, siyasal ve toplumsal so­runlar, şiirin ana konusunu oluşturmuştur. 9. Bu dönem roman ve öyküsü teknik yönden yetersiz, zayıf ve kusurludur. Betimlemeler aşırı ve abartmalıdır. Kişiler, iyi ve kötüler olmak üzere tek yönlü olarak ele alınmıştır. Sanatçılar, kişiliklerini eserlerine yanıtmışlar konuyu yer yer keserek kendi duygu ve düşüncelerini açıklamışlardır. 10. Roman konuları; alafrangalık Özentisi, köle ticareti, görücü usulüyle yapılan evlilikler sonucu yaşanan aile sarsıntılarıdır. 11. Batılı anlamda tiyatro bu dönemde edebiya­tımıza girdi. Öncesinde, Karagöz ve Ortaoyunu gibi yazılı metne dayanmayan, sahne ve dekor gibi öğeleri kapsamayan türleri görüyoruz. Tiyatronun etkisine inanan Tanzimat’ın birinci dönem sanatçıları bu alanda, dil ve sahne tekniği yönünden başarılı örnekler verdiler. Eğlence ile toplumsal yararı birleştirerek toplumsal eğitimi amaçladılar. Dramları romantizmin, komedileri de klasizmin etkisiyle yazdılar. 12. Divan düz yazısının süslü – sanatlı anlatımın, yerini bu dönemde düşünce özü taşıyan bir anlatı­ma bırakmaya başladı. Cümleler kısaldı ve ilk kez noktalama işaretleri kullanıldı. 13. Tanzimat’ın birinci döneminde gazetecilik önemsenmiş, halkla iletişim kurmada önemli bir araç sayılmıştır. 14. Eleştiri de edebiyatımıza Tanzimat’la girmiş­tir. İlk dönemdeki eleştiriler, edebiyatımızı modern­leştirmeyi, eski edebiyatı yıkarak, yeni edebiyatı yerleştirmeyi amaçlamıştır. 15. Fransız edebiyatını örnek alan birinci dönem Tanzimat sanatçılarının başlıcaları İbrahim Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa, Ahmet Vefık Paşa, Şemsettin Şemsi’dir. Bu sanatçılardan Şinasi ve Ahmet Vefık Paşa klasisizmin, Namık Kemal ve Ahmet Mithat Efend de romantizmin etkisinde kaldılar. İKİNCİ DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATININ ÖZELLİKLERİ 1876′da açılan I. Meşrutiyet Meclisi 1877′de ll. Abdülhamit tarafından, Osmanlı – Rus Savaşı gerekçe gösterilerek kapatılır. Anayasa yürürlükten kaldırılır. Aydınlar üzerinde bir baskı, sürgün ve jurnal dönemi başlar. Bu baskı sonucu yıldırılan, etkisizleştirilen sanatçılar, toplumsal konulan bırakarak bireysel ko­nulara yönelirler. İkinci dönemin başlıca özellikleri şunlardır 1. Bu döneme ” sanat sanat içindir” ilkesi ege­mendir. Toplumu sanat ürünleriyle dönüştürme, bir yana bırakılıp, sanatsal kaygılar ön plana çıkarılır. 2. Şinasi’nin başlattığı dilde sadeleşme çabaları bütünüyle duraklar. Dil ağırlaşır. Açık anlatım yerini kapalı ve sanatlı anlatıma bırakır. 3. Gazetecilik, ilk dönemdeki toplumsal etki ve işlevini yitirir. Gazetelerdeki siyasal ve toplumsal içerikli yazılar yerini günlük sıradan olaylara bırakır. Toplumsal makalenin yerini de edebi makale alır. 4. Yazılan tiyatro eserleri sahne tekniğine uygun değildir. Oynamak için değil, okunmak için yazılırlar. Bireyin dünyası ön plana çıkarılır. Toplumu eğitici yanı yiter. dönemdeki gibi hece denenmekle bir­likte aruz yine egemenliğini sürdürmüştür. Birinci dönemde de kullanılan Divan edebiyatı nazım bi­çimleri bırakılmaya başlanmıştır 6. Şiirin konusu genişletilmiş; ölüm, karamsarlık, aşk, felsefi düşünceler tema olarak seçilmiştir. Sa­natçılar, güzel olan her şey şiirin konusu olabilir anlayışını savunmuşlardır. Bu dönem şiiri Servet-i Fünun şiirine de esin kaynağı olmuştur. 7. Roman ve öykü tekniği daha da gelişir. Birinci dönem göre daha nitelikli ürünler vermeye başla­mıştır. Betimlemeler ilk döneme göre daha da öl­çülüdür. Realizm akımının etkisiyle gözleme önem verilmiş, olay ve kişiler daha gerçekçi anlayışla anlatılmıştır. Nazım Natüralizmden, Recaizade Mahmut Ekrem ve Samipaşazade Sezai realizm­den, Abdülhak Hamit Tarhan ise romantizmden etkilenmiştir. 9. Tazimatın ikinci döneminde ürünler veren Muallim Naci Divan edebiyatının tek savunucusudur. ikinci kuşak sanatçıları, Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tarhan, Samipaşazade Sezai, Nabızade Nazım, Muallim Naci, Direktör Afi Bey ve Ahmet Cevdet Paşa’dır. Servet I Fünun Edebiyat ı Cedide Sanatçıları. Yazarları şairleri Önemli Kişileri Serveti Funun Sanatcilar Tanzimat Fermanının ilanından 1839 sonra bu edebiyatın tohumları serpilmeye başlamıştır. Batılı tarzda ilk eserler bu dönemde verilmeye başlanmıştır. Hak, adalet, özgürlük, vatan kelimeleri bu dönemde ilk defa kullanılmaya başlanmıştır. Tanzimat edebiyatı kendi arasında ikiye ayrılır Birinci ve İkinci Dönem Tanzimat Edebiyatı Yazı dilini halkın anlayacağı dile yakınlaştırmaya çalışmışlardır. Tiyatroyu halkı aydınlatma aracı olarak görmüşlerdir. Toplumcu bir çizgi tutmaya çalışmışlardır. Divan edebiyatındaki “bölüm güzelliğine” karşın “konu bütünlüğüne, güzelliğine” önem vermişlerdir. Tanzimat birinci dönem sanatçıları Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa, Ahmet Mithat Efendi ikinci dönem sanatçılarına göre daha halkçı olmuşlardır. BİRİNCİ DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATI VE ÖZELLİKLERİ 1860-1876 Divan edebiyatını eleştirmelerine rağmen onun etkisinden kurtulamamışlardır. Vatan millet, hak adalet, özgürlük gibi kavramlar ilk defa bu dönemde kullanılmaya başlanmıştır. Batılı anlamda ilk esereler bu dönemde verilmeye başlanmıştır. Toplumu bilinçlendirmek için edebiyatı bir araç olarak görmüşlerdir. Dilin sadeleşmesi gerektiğini söylemişler ancak pek başarılı olamamışlardır bu konuda. Roman, modern hikâye, tiyatro, gazete, eleştiri, anı bu dönemde kullanılmaya başlanmıştır. Bu dönemin sanatçıları aynı zamanda devlet adamı sıfatı da taşıyorlardı. Klasizim Şinasi, Ahmet Vefik Paşa romantizm Namık Kemal, Ahmet Mithat den etkilenmişlerdir. NotSanatçılarla ilgili daha detaylı bilgilere sanatçı ismi üzerinden ulaşabilirsiniz. BİRİNCİ DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATI SANATÇILARI ŞİNASİ 1826-1871 Edebiyatımıza birçok yeniliğin yerleşmesini sağlamıştır. Asıl adı İbrahim’dir. İlklerin yazarıdır İlk tiyatro, ilk şiir çevirisi, Batılı anlamda ilk fabl, ilk özel gazete, ilk makale, ilk noktalama işaretini kullanan kişidir. Halk için sanat görüşünü benimsemiştir. İlk tiyatro eserimizi Şair Evlenmesi’ni yazdı. İlk makaleyi yazdı Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi İlk özel gazetesi çıkardı Tercüman-ı Ahval Eserleri Durub u Emsalı Osmaniyye Osmanlı Atasözleri Kitabı, Tercüme i Manzume Çeviriler, Müntehabat -ı Eşarşiirleri, Divan-ı Şinasi, Tasvir i Efkâr NAMIK KEMAL 1840-1888 Vatan şairimizdir. Toplumcu bir sanat çizgisindedir. Vatan, millet, özgürlük kelimelerini edebiyatta ilk kullanan kişidir. Tiyatroları oldukça ses getirmiştir. Tiyatroyu bir eğlence ve halkı bilinçlendirme aracı olarak görmüştür. Romantizmin etkisindedir. Eserleri ilk tarihi romanımız; Cezmi İlk edebi romanımız; İntibah Tiyatroları Vatan yahut Silistre, Zavallı Çocuk, Gülnihal, Kara Bela,Celalettin Harzermşah Eleştiri eserleri Renan Müdafenamesi, Tahrib-i Harabat Ziya Paşa’ya karşı İrfan Paşa’ya Mektup, Takip Diğer eserleri Kanije, Silistre Muhasarası, Osmanlı Tarihi, Büyük İslam Tarihi, Evrakı Perişan ZİYA PAŞA 1825-1880 İlk edebiyat tarihi taslağı sayılan “Harabat”eserini yazmıştır. Halk şiirinin ve dilinin gerçek edebiyatımız olduğunu belirten “Şiir ve İnşa”adlı makalesini yazmasına rağmen kendisi böyle davranmamıştır. Biçimce eski içerikçe yeni olmaya gayret göstermiştir. Terkib-i bent, terci i bent’leri meşhurdur. Bir çok dizesi halk arasında atasözü gibi kullanılmıştır. Eserleri Zafername, Harabat, Eş’ar-ı Ziya, Defter-i Amal, Terkib-i Bent, Terci-i Bent AHMET MİTHAT EFENDİ 1844-1912 Halk için roman geleneğini benimsemiştir. Halkın anlayacağı bir dilde ve onları ilgilendiren konularda eserler vermiştir. İlk hikâye örneklerimizden biri sayılan ”Letaif-i Rivayet“i yazmıştır. Romantizmden etkilenmiştir. En üretken yazarımız odur. “Yazı makinesi” olarak da bilinir. 36’sı roman olmak üzere 200’e yakın eseri vardır. Eserlerinden bazıları Hasan Mellah, Hüseyin Fellah, Felatun Bey ve Rakım Efendi, Yer Yüzünde Bir Melek, Henüz On Yedi Yaşında… ŞEMSETTİN SAMİ 1850-1904 Devrinin en büyük dil bilgini sayılmıştır. İlk romanımız olan Taaşşuk-u Talat ve Fitnat adlı eseri yazmıştır. Kamus u Türkî adlı sözlüğü yazmış. Kamus u Fransevi ve Kamus-ı Alam’ı yazmıştır. AHMET VEFİK PAŞA 1829-1892 Tiyatromuzun en büyük kilometre taşı sayılır. Bursa’da kendi adıyla tiyatro kurmuştur. Halkın tiyatroyu sevmesi için özellikle Moliere’den çeviriler yapmıştır. Eserleri İnfiali Aşk, Dudu Kuşlar, Zor Nikâh, Zoraki Tabip, Kadınlar Mektebi ,Şecere-i Türk eserlerinden bazılarıdır. İKİNCİ DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATININ ÖZELLİKLERİ 1876-1895 Bireysel konulara dönülmüştür. Sanat, sanat içindir, görüşü benimsenmiştir. Dil oldukça ağırlaştırılmıştır. Tiyatro eserleri oynanmak için değil okunmak için yazılmıştır. Realizm ve natüralizm baskın akımlar olarak göze çarpar. Gazetecilik, ilk dönemdeki toplumsal etki ve işlevini yitirir. Gazetelerdeki siyasal ve toplumsal içerikli yazılar yerini günlük sıradan olaylara bırakır. Toplumsal makalenin yerini de edebi makale alır. Birinci dönemdeki gibi hece denenmekle birlikte aruz yine egemenliğini sürdürmüştür. Birinci dönemde de kullanılan Divan edebiyatı nazım biçimleri bırakılmaya başlanmıştır. Şiirin konusu genişletilmiş; ölüm, karamsarlık, aşk, felsefi düşünceler tema olarak seçilmiştir. Sanatçılar, “Güzel olan her şey şiirin konusu olabilir.” anlayışını savunmuşlardır. Bu dönem şiiri Servet-i Fünun şiirine de esin kaynağı olmuştur. Roman ve öykü tekniği daha da gelişir. Birinci dönem göre daha nitelikli ürünler vermeye başlamıştır. Betimlemeler ilk döneme göre daha da ölçülüdür. Realizm akımının etkisiyle gözleme önem verilmiş, olay ve kişiler daha gerçekçi anlayışla anlatılmıştır. Nabizade Nazım naturalizmden, Recaizade Mahmut Ekrem ve Samipaşazade Sezai realizmden, Abdülhak Hamit Tarhan ise romantizmden etkilenmiştir. Tanzimatın ikinci döneminde ürünler veren Muallim Naci Divan edebiyatının tek savunucusudur. Tanzimat’ın ikinci kuşak sanatçıları Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tarhan, Samipaşazade Sezai, Nabizade Nazım, Muallim Naci, Direktör Ali Bey ve Ahmet Cevdet Paşa’dır. İKİNCİ DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATININ SANATÇILARI RECAİZADE MAHMUT EKREM 1847- 1914 İlk realist romanımız olan Araba Sevdası’nı yazmıştır. Tevfik Fikret’in akıl hocasıdır. Muallim Naci ile uzun yıllar süren “eski-yeni” kavgasında yeniyi savunmuştur. “Sanat sanat içindir ve kafiye kulak içindir.” görüşünü benimsemiştir. Oğlu Nijat Ekrem’in ve diğer iki çocuğununun ölümü onu bireysel ve hüzünlü eserler vermeye zorlamıştır. “Her güzel şey şiirin konusudur.” diyerek şiirin konu zenginliğine katkı yapmıştır. Muallim Naci’nin Demdeme’sine karşılık Zemzeme adlı kitabı yazmıştır. Tiyatroları Afife Anjelik, Çok Bilen Çok Yanılır, Vuslat Süreksiz Sevinç Şiirleri Zemzeme, Nağme-i Seher, Tefekkür, Yadigâr-ı Şebap Romanları Araba Sevdası, Muhsin Bey İnceleme Talim-i Edebiyat adlı eseri onun edebiyata dair görüşleri içeren en önemli eseridir. Takdir-i Elhan ABDÜLHAK HAMİT TARHAN 1852-1937 Edebiyatımızın en bireysel şairlerindendir. Batılılaşma hareketinin asıl öncüsü olarak kabul gördüğü için kendisine” şairi azam” büyük şair lakabı verilmiştir. Gözlem ve izlenimleriyle şiir yazmıştır. Düşünen adamdan çok yapan adam özelliği taşımaktadır. Tiyatroları oynanmaya uygun değildir.Macera-yı Aşk, Sabru Sebat, İçli Kızlar, Finten, Nesteren, Liberte Romantizmin etkisinde, metafizik konuları, ölüm, aşk gibi temalar içeren eserler vermiştir. Makber, Ölü, Bunlar O’dur, Hacle, Garam, İlham-ı Vatan şiir kitaplarıdır. MUALLİM NACİ 1850-1893 Recaizade Mahmut Ekrem’le eski- yeni kavgasında eski’yi savunmuştur. Batılı tarzda şiirler de yazmıştır. Dili ağırdır ;ancak başarılıdır. Eserleri Ateşpare, Füruzan bkz. Füruzan kimin eseri?, Şerare şiir Demdeme, Muallim eleştiri, Islahat-ı Edebiye sözlük NABİZADE NAZIM 1862-1893 İlk köy romanımız kabul edilen Karabibik’i yazmıştır. Realizm, natüralizm’in öncülerinden sayılır. İlk psikolojik roman denemesi sayılan Zehra’yı yazmıştır. TANZİMAT EDEBİYATINDA ROMAN ve HİKÂYE Bütün eserler teknik açıdan zayıftırlar. Duygusal ve acıklı konular işlenmiştir. Yazarlar olaylara müdahalede bulunmuştur. Eserlerde karakter oluşturulamamıştır. Genellikle ya iyi ya da kötü özellik taşıyan tipler kullanılmıştır. İyiler eserlerin sonunda mükâfat alırlar, kötüler de cezalarını alırlar. Tanzimat ikinci dönemin sanatçıları birinci döneminkilere göre daha başarılı olmuştur. TANZİMAT EDEBİYATINDA ELEŞTİRİ Bu dönemde genellikle “eski- yeni” kavgasına dayanan eleştiriler olmuştur. Namık Kemal’in Ernest Renan’ı eleştiren Renan Müdafaanamesi bu dönemin önemli eserlerindendir. Muallim Naci ile Recaizade Mahmut Ekrem arasındaki Demdeme – Zemzeme tartışması da bu dönemin önemli örneklerindendir. TANZİMAT EDEBİYATINDA TİYATRO Tiyatro ilk defa bu dönemde görülmeye başlanmıştır. İlk tiyatro örneği Şinasi’nin Şair Evlenmesi’dir. İlk dönemin sanatçıları tiyatroyu bir eğitim aracı olarak görmüşlerdir. İkinci dönemin sanatçıları da tiyatroyu eğlence olarak görmüşler; ancak onların tiyatroları oynanmak için değil okunmak için yazılmışlardır. TANZİMAT DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI 1860'ta ilk özel gazetenin Tercüman-ı Ahval yayınlanmasından 1878'de 1. Meşrutiyet'in kaldırılmasına kadar süren döneme Tanzimat Edebiyatı Birinci Dönem denir. Bu dönemin ayırıcı özelliği hazırlık dönemindeki denemelerin ardından Batılı anlamda özgün edebi eserlerin halkın bilinçlendirmesi amacıyla verilmeye başlanmasıdır. DÖNEMİN ÖZELLİKLERİ Divan edebiyatını eleştirmelerine rağmen onun etkisinden kurtulamamışlardır. Dilde sadeleşme amaçlanmış fakat başarılı olunmamıştır. Vatan millet, hak adalet, özgürlük gibi kavramlar ilk defa bu dönemde kullanılmaya başlanmıştır. Batılı anlamda ilk esereler bu dönemde verilmeye başlanmıştır. Toplumu bilinçlendirmek için edebiyatı bir araç olarak görmüşlerdir. Dilin sadeleşmesi gerektiğini söylemişler ancak bu konuda pek başarılı olamamışlardır. Roman, modern hikaye, tiyatro, gazete, eleştiri, anı bu dönemde kullanılmaya başlanmıştır. Bu dönemin sanatçıları aynı zamanda devlet adamı sıfatı da taşıyorlardı. Klasisizm Şinasi, Ahmet Vefik Paşa romantizm Namık Kemal, Ahmet Mithat den etkilenmişlerdir. Sanatçılar genellikle Fransa'da eğitim görmüşlerdir. Batıcı ve yenilikçidir. Edebiyatımızda birçok ilk bu dönemde verilmiştir. Dönemin sanatçıları; İbrahim Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa, Ahmet Mithat Efendi, Şemsettin Sami ve Ahmet Vefik Paşa'dır. Birinci Dönem Tanzimat Edebiyatı Roman ve Öykü Hikayeİkinci Dönem Tanzimat Edebiyatı Roman ve Hikaye ÖyküTanzimat Edebiyatı Sanatçılarının Ortak ÖzellikleriBirinci Dönem Tanzimat Edebiyatı Sanatçıları Birinci Dönem Tanzimat Edebiyatı Roman ve Öykü Hikaye Tanzimat Dönemi öncesi Türk edebiyatında hikaye ve roman türleri yoktu. Olay kaynaklı eserler, daha çok mesnevi ve halk hikayeleri türünde yazılmıştır. Türk edebiyatında roman, çevirilerle başlamıştır. Bu alanda “ilk çeviri roman“, Yusuf Kamil Paşa’nın Fenelon adlı Fransız yazardan çevirdiği Telemak adlı romandır. Türk edebiyatında ilk yerli roman ise Şemsettin Sami’nin yazdığı Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseridir. “Türk edebiyatında ilk edebi roman“ Namık Kemal’in “İntibah”, “ilk tarihi roman“ ise Namık Kemal’in “Cezmi” adlı yapıtıdır. “Türk edebiyatında ilk hikaye öykü“ örneği, Ahmet Mithat Efendi’nin Letaif-i Rivayet adlı yapıtıdır. Diğer önemli öykü ise Ahmet Mithat Efendi’nin “Kıssadan Hisse” adlı yapıtıdır. Bu dönem romanları teknik açıdan oldukça kusurludur. Yazarlar, eserlerinde kişiliklerini gizlememiş hatta yer yer olayın akışını keserek okura bilgi ve öğüt vermişlerdir. Roman kişileri tek yönlüdür, psikolojik derinlikleri yoktur. İyiler her zaman iyi, kötüler her zaman kötüdür. Olaylar, genellikle günlük yaşamdan ya da tarihten seçilmiştir. Olayların yaşanmış ya da yaşanabilir olması önemsenmiştir. Kölelik, cariyelik, yanlış Batılılaşma, esir ticareti… konuları işlenmiştir. Tanzimat romanlarında olayların geçtiği mekan genellikle İstanbul’dur. Romanlarda ilahi bakış açısı kullanılmıştır. Romantizm akımının etkisiyle eserler verilmiştir. Tanzimat öykülerinin dili, romanlara göre daha sadedir. İkinci Dönem Tanzimat Edebiyatı Roman ve Hikaye Öykü * İkinci dönem yazarları özellikle kölelik, cariyelik, esir ticareti gibi konular sıkça işlenmiştir. * Tanzimat edebiyatında roman ve hikayede gözleme sıkça yer verilmiştir. * Ayrıca verilen eserlerde sebep sonuç ilişkisi üzerinde durulmuştur ve * İstanbul’un dışına çıkılmamıştır. Karabibik romanı hariç * Tanzimat edebiyatı döneminde verilen eserlerde realizm akımının etkisi vardır. * Tanzimat edebiyatı öykü ve romanlarında olağanüstü kişi ve olaylara çok fazla yer verilmemiştir. * Sanatçı yazdığı eserlerde kendi kişiliğini gizler, olayın akışı kesilmez. Tanzimat Edebiyatı Sanatçılarının Ortak Özellikleri • Fransız sanatçılarından etkilenmişlerdir. • Divan edebiyatının etkisiyle yetişmiş sanatçılardır ve divan şiirinin etkisi hala görülmektedir. • Halkın problemlerine çözüm aramışlardır. • Sanatçılar aynı zamanda siyasetçi ve devlet adamı kimliğine sahiptir. • İnançları ve düşünceleri birbiriyle çelişmektedir. Ziya Paşa • Sanatçılar gelir düzeyi yüksek tabakadan kişilerdir. Birinci Dönem Tanzimat Edebiyatı Sanatçıları İbrahim Şinasi, Ziya Paşa, Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi, Şemsettin Sami, Ahmet Vefik Paşa Tanzimat Edebiyatı Konu Anlatımı,Tanzimat Edebiyatı Nedir, Tanzimat Edebiyatı tyt, Tanzimat Edebiyatı ayt, Tanzimat Edebiyatı ile ilgili örnek, Arkadaşlar bu yazımızda sizlere Tanzimat Edebiyatı hakkında bilgiler vereceğiz. Merak ettiğiniz bir çok sorunun cevabını yazımızı okuyarak bulabilirsiniz. Tanzimat Edebiyatı – Tanzimat edebiyatının hazırlık dönemi, Tanzimat Ferma-nı’nın ilanıyla başlar Tercüman-ı Ahval gazetesinin yayımlanmasına kadar sürer. – Tanzimat edebiyatı 1860’ta Tercüman-ı Ahval gazetesinin yayımlanmasıyla başlar, 1896’ya kadar sürer. – Batı’dan alınan roman, hikâye, tiyatro, eleştiri, makale gibi türler ilk kez Tanzimat döneminde kullanılmaya baş-lanmıştır. – Topluluk sanatçıları Fransız Devrimi’nin etkisiyle tüm dünyaya yayılan vatan, millet, adalet, eşitlik, hürriyet gibi kavramları işlemişlerdir. – Topluluk sanatçıları “toplum için sanat“; II. topluluk sanatçıları “sanat için sanat” anlayışıyla hareket etmişlerdir. – Dönem sanatçıları sanatın amacını toplumu eğitmek olarak gördükleri için yalın bir dili savunmuşlar; ama bunda başarılı olamamışlardır; II. dönem sanatçılarında dilde sadeleşme amacı yoktur. – Tanzimat edebiyatında klasisizmden etkilenmeler olmuşsa da romantizmin ağırlığı görülür; Tanzimat II. dönemde realizmden de etkilenilmiştir. – Tanzimat edebiyatında gazete aracılığıyla edebi, sosyal ve politik alanlarda yeni düşünceler sunulmuş; makale tiyatro gibi edebi türlerin ilk örnekleri gazetelerde verilmiştir. – Tanzimat edebiyatı sanatçıları çok yönlü sanatçılardır. Hem yazar hem şair hem devlet adamı hem de gazetecilerdir. Tanzimat Edebiyatı’nda Şiir Tanzimat Edebiyatı’nda Roman Hikaye Tanzimat Edebiyatı’nda Tiyatro Tanzimat Edebiyatı’nda Dönemler – Hazırlık Dönemi – Tanzimat Edebiyatı’nda Birinci Dönem – Tanzimat Edebiyatı’nda İkinci Dönem Tanzimat Edebiyatı Sanatçıları ve Eserleri – Tanzimat Edebiyatı Birinci Dönem Sanatçıları ve Eserleri – Tanzimat Edebiyatı İkinci Dönem Sanarçıları ve Eserleri Tanzimat Edebiyatı’nda Şiir – Biçim olarak genelde divan edebiyatı geleneği devam etmiştir. – Yeni nazım biçimleri de kullanılmıştır. – Genelde aruz kullanılmıştır. – Nazım birimi olarak çoğunlukla beyit kullanılmıştır. – “Parça güzelliği” yerine “bütün güzelliği” ön plana çıkmıştır. – “Göz için kafiye” anlayışı yerine “kulak için kafiye” anlayışı benimsenmiştir. – Dilde, hedeflense de sadeleşme gerçekleşmemiştir. – Söz sanatları büyük ölçüde terk edilmiştir. – Fransız edebiyatının etkisiyle yeni mecazlar kullanılmıştır. – Konular değişmeye başlamıştır. – Şiirde eski biçim ile yeni konular işlenmiştir. – İlk dönem şiirlerinde, vatan, millet, hak, adalet gibi toplumsal konular; ikinci dönem şiirlerinde ise aşk, ölüm, yokluk gibi bireysel konular ağırlıklı olarak işlenmiştir. – Biçim güzelliği yerine içerik’ ön plana çıkmıştır. – Şiir düşünceyi aktarmak için kullanılmıştır. – Şiire ilk kez bağımsız adlar verilmiştir. Tanzimat Edebiyatında Roman Hikaye – Tanzimat’la birlikte olaya bağlı edebi metinlere şunlar da eklenmiştir Roman, hikâye ve tiyatro. – Tanzimat döneminde roman, hikâye ve gazetelerde bölümler halinde yayımlanarak tefrika edilerek okura ulaştırılmıştır. – Fransız edebiyatından çevirilerle başlayan roman türündeki gelişmeler, telif yazarın kendi yaratımı romanların yazılmasıyla sürmüştür. – Tanzimat edebiyatı romanlarında Doğu-Batı çatışması ile bundan doğan yıkımlar ve tarihteki başarılar öne çıkan konulardır. – Tanzimat edebiyatı romanları teknik olarak zayıftır, yazarlar romanın akışına müdahale eder, romanı genellikle bir öğütle bitirirler. – Roman ve hikâyelerde toplumu eğitme amacı öne çıkar; iyiler çok iyi, kötüler çok kötüdür, iyiler ödüllendirilir, kötüler cezalandırılır. – Roman türünün ilk örnekleri Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat, İntibah, Felatun Bey ile Rakım Efendi romantizm akımının özelliklerini taşır, ikinci dönemle birlikte realist romanlar Sergüzeşt, Araba Sevdası yazılmıştır. – Roman ve hikâyelerde divan edebiyatına göre sade bir dil kullanılmıştır. – Romanlar toplumu eğitmek için bir araç olarak görüldü-ğünden teknik bakımdan kusurludur. – Romanlarda Felatun Bey’le Rakım Efendi, İntibah, Ser-güzeşt vb. ilahi bakış açısı kullanılmıştır. Tanzimat Edebiyatı’nda Tiyatro – Tanzimat’a kadar, karagöz, meddah, orta oyunu’ gibi tiyatro benzeri ürünler ortaya konuyordu. – Batılı anlamda ilk eser Şinasi’nin Şair Evlenmesi olmuştur. – Sahnelenen ilk eser ise Namık Kemal’in Vatan yahut Silistre adlı eseridir. – Genelde tarihi-toplumsal konular ele alınmıştır. – Tiyatro, eğitim aracı olarak görülmüştür. – İlk dönem eserleri sahne tekniği açısından zayıf kalmıştır. – İkinci dönemde “okumak için tiyatro” yazımı ön plana çıkmıştır. – Eserlerde klasisizm ve romantizmin etkileri görülür. – Genelde konuşma dili kullanılmıştır. – Namık Kemal “Tiyatro bir eğlencedir; fakat eğlencelerin en faydalısıdır.” Tanzimat Edebiyatı’nda Dönemler Hazırlık Dönemi – Sanatçıların Batı edebiyatı ile karşılaştığı 1860’dan önceki dönemdir. Bu dönemde – Şinasi, Fransızca’dan yaptığı çevirileri Tercüme-i Manzume adlı eserde toplamıştır. – Yusuf Kamil Paşa, Fenelon’dan Telemak adlı romanı çevirmiştir. – Takvim-i Vakayi ve Ceride-i Havadis gazeteleri yayına başlamıştır. – Şinasi, Şair Evlenmesi adlı tiyatro eserini yazmıştır. Tanzimat edebiyatı hazırlık dönemi sanatçıları Yusuf Kamil Paşa, Sadullah Paşa, Akif Paşa, Ethem Pertev Paşa Tanzimat Edebiyatı’nda Birinci Dönem – Tercüman-ı Ahval gazetesinin çıkarıldığı tarih olan 1860 ile 1877 yılları arasını kapsayan dönemdir. – Hürriyet, adalet, vatan gibi kavramlar ilk kez edebiyatın konusu olmuştur. – Gazetenin çıkarılmasıyla birlikte roman, hikaye, tiyatro, deneme, makale gibi birçok türün ilk örnekleri verilmiştir. – Divan Edebiyatının nazım biçimleriyle birlikte Batı’dan alınan yeni nazım biçimleri de kullanılmıştır. – Geleneksel şiir anlayışındaki belirli konuların ele alınmasına son verilmiş ve hemen hemen her şey şiirin konusu olmaya başlamıştır. – sanatçıları halka eğitmek ve aydınlatmak gibi bir görev üstlenmişlerdir. – Günlük ve sosyal yaşamdaki problemler konu olarak işlenmiştir. – Sanat toplum içindir anlayışı vardır. – Bu dönem sanatçıları romantizm akımından etkilenmişlerdir. – Şiirde ağırlıklı olarak aruz ölçüsü kullanılsa da hece ölçüsüyle yazılmış şiirler de vardır. – Halka yöneliş söz konusu olduğundan dilde sadeleşme hareketi başlamıştır. – Edebiyatımızda ilk kez noktalama işaretleri kullanılmıştır. – Bu dönem eserleri teknik açıdan kusurludur. Birinci dönem sanatçıları Namık Kemal, Şinasi, Ziya Paşa, Şemsettin Sami, Ahmet Mithat Efendi Tanzimat Edebiyatı’nda ikinci Dönem – Bireysel konulara dönülmüştür. – Sanat, sanat içindir görüşü benimsenmiştir. – Tiyatro eserleri, oynanmak için değil okumak için yazılmıştır. – Realizm ve natüralizm baskın akımlar olarak göze çarpar. – Birinci dönemde kullanılan Divan edebiyatı, nazım biçimleri bırakılmaya başlanmıştır. – Şiirin konusu genişletilmiş, sanatçılar; güzel olan her şey şiirin konusu olabilir, anlayışını savunmuşlardır. – Roman ve öykü tekniği gelişir. Birinci döneme göre daha nitelikli ürünler verilmeye başlanmıştır. – Betimlemeler ilk döneme göre daha ölçülüdür. – Realizm akımının etkisi ile gözleme önem verilmiş, olay ve kişiler daha gerçekçi bir anlayış ile anlatılmıştır. – Tanzimatın ikinci döneminde eserler veren Muallim Naci, bu dönemde Divan edebiyatının tek savunucusu olmuştur. İkinci dönem sanatçıları Recaizade Mahmut Ekrem, Muallim Naci, Abdülhak Hamit Tarhan, Samipaşazade Sezai, Nabizade Nazım Tanzimat Edebiyatı Sanatçıları ve Eserleri Tanzimat Edebiyatı Birinci Dönem Sanatçıları ŞİNASİ 1826-1871 – Edebiyatımıza birçok yeniliğin yerleşmesini sağlamıştır. – Asıl adı İbrahim’dir. – İlklerin yazarıdır İlk tiyatro, ilk şiir çevirisi, Batılı anlamda ilk fabl, ilk özel gazete, ilk makale, ilk noktalama işaretini kullanan kişidir. – Halk için sanat görüşünü benimsemiştir. İlk tiyatro eserimizi Şair Evlenmesini yazdı. İlk makaleyi yazdı Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi İlk özel gazetesi çıkardı Tercüman-ı Ahval Eserleri Durub u Emsalı Osmaniyye Osmanlı Atasözleri Kitabı, Tercüme i Manzume Çeviriler, Müntehabat -ı Eşarşiirleri, Divan-ı Şinasi, Tasvir i Efkâr NAMIK KEMAL 1840-1888 – Vatan şairimizdir. – Toplumcu bir sanat çizgisindedir. – Vatan, millet, özgürlük kelimelerini edebiyatta ilk kullanan kişidir. – Tiyatroları oldukça ses getirmiştir. Tiyatroyu bir eğlence ve halkı bilinçlendirme aracı olarak görmüştür. – Romantizmin etkisindedir. ilk tarihi romanımız Cezmi İlk edebi romanımız İntibah Tiyatroları Vatan yahut Silistre, Zavallı Çocuk, Gülnihal, Kara Bela,Celalettin Harzermşah Eleştiri eserleri Renan Müdafenamesi, Tahrib-i Harabat Ziya Paşa’ya karşı İrfan Paşa’ya Mektup, Takip Diğer eserleri Kanije, Silistre Muhasarası, Osmanlı Tarihi, Büyük İslam Tarihi, Evrakı Perişan ZİYA PAŞA 1825-1880 – İlk edebiyat tarihi taslağı sayılan “Harabat”eserini yazmıştır. – Halk şiirinin ve dilinin gerçek edebiyatımız olduğunu belirten “Şiir ve İnşa“adlı makalesini yazmasına rağmen kendisi böyle davranmamıştır. – Biçimce eski içerikçe yeni olmaya gayret göstermiştir. – Terkib-i bent, terci i bent’leri meşhurdur. – Bir çok dizesi halk arasında atasözü gibi kullanılmıştır. Eserleri Zafername, Harabat, Eş’ar-ı Ziya, Defter-i Amal, Terkib-i Bent, Terci-i Bent AHMET MİTHAT EFENDİ 1844-1912 – Halk için roman geleneğini benimsemiştir. – Halkın anlayacağı bir dilde ve onları ilgilendiren konularda eserler vermiştir. İlk hikâye örneklerimizden biri sayılan ”Letaif-i Rivayet“i yazmıştır. – Romantizmden etkilenmiştir. – En üretken yazarımız odur. “Yazı makinesi” olarak da bilinir. 36’sı roman olmak üzere 200’e yakın eseri vardır. Eserlerinden bazıları Hasan Mellah, Hüseyin Fellah, Felatun Bey ve Rakım Efendi, Yer Yüzünde Bir Melek, Henüz On Yedi Yaşında… ŞEMSETTİN SAMİ 1850-1904 – Devrinin en büyük dil bilgini sayılmıştır. İlk romanımız olan Taaşşuk-u Talat ve Fitnat adlı eseri yazmıştır. – Kamus u Türkî adlı sözlüğü yazmış. – Kamus u Fransevi ve Kamus-ı Alam’ı yazmıştır. AHMET VEFİK PAŞA 1829-1892 – Tiyatromuzun en büyük kilometre taşı sayılır. – Bursa’da kendi adıyla tiyatro kurmuştur. – Halkın tiyatroyu sevmesi için özellikle Moliere’den çeviriler yapmıştır. Eserleri İnfiali Aşk, Dudu Kuşlar, Zor Nikâh, Zoraki Tabip, Kadınlar Mektebi ,Şecere-i Türk eserlerinden bazılarıdır. Tanzimat Edebiyatı İkinci Dönem Sanatçıları RECAİZADE MAHMUT EKREM 1847- 1914 İlk realist romanımız olan Araba Sevdasını yazmıştır. – Tevfik Fikret’in akıl hocasıdır. – Muallim Naci ile uzun yıllar süren “eski-yeni” kavgasında yeniyi savunmuştur. – “Sanat sanat içindir ve kafiye kulak içindir.” görüşünü benimsemiştir. – Oğlu Nijat Ekrem’in ve diğer iki çocuğununun ölümü onu bireysel ve hüzünlü eserler vermeye zorlamıştır. – “Her güzel şey şiirin konusudur.” diyerek şiirin konu zenginliğine katkı yapmıştır. – Muallim Naci’nin Demdeme’sine karşılık Zemzeme adlı kitabı yazmıştır. Tiyatroları Afife Anjelik, Çok Bilen Çok Yanılır, Vuslat Süreksiz Sevinç Şiirleri Zemzeme, Nağme-i Seher, Tefekkür, Yadigâr-ı Şebap Romanları Araba Sevdası, Muhsin Bey İncelemeTalim-i Edebiyat adlı eseri onun edebiyata dair görüşleri içeren en önemli eseridir. Takdir-i Elhan ABDÜLHAK HAMİT TARHAN 1852-1937 – Edebiyatımızın en bireysel şairlerindendir. – Batılılaşma hareketinin asıl öncüsü olarak kabul gördüğü için kendisine” şairi azam” büyük şair lakabı verilmiştir. – Gözlem ve izlenimleriyle şiir yazmıştır. – Düşünen adamdan çok yapan adam özelliği taşımaktadır. – Tiyatroları oynanmaya uygun değildir.Macera-yı Aşk, Sabru Sebat, İçli Kızlar, Finten, Nesteren, Liberte – Romantizmin etkisinde, metafizik konuları, ölüm, aşk gibi temalar içeren eserler vermiştir. Eserleri Makber, Ölü, Bunlar O’dur, Hacle, Garam, İlham-ı Vatan şiir kitaplarıdır. MUALLİM NACİ 1850-1893 – Recaizade Mahmut Ekrem’le eski- yeni kavgasında eski’yi savunmuştur. – Batılı tarzda şiirler de yazmıştır. – Dili ağırdır ;ancak başarılıdır. Eserleri Ateşpare, Füruzan , Şerare şiir Demdeme, Muallim eleştiri, Islahat-ı Edebiye sözlük NABİZADE NAZIM 1862-1893 İlk köy romanımız kabul edilen Karabibiki yazmıştır. – Realizm, natüralizm’in öncülerinden sayılır. İlk psikolojik roman denemesi sayılan Zehrayı yazmıştır.

tanzimat 1 dönem sanatçıları ve eserleri