torba yasası erken emeklilik resmi gazete
Site De Rencontre Gratuite Pour Homme. I- GİRİŞ 109 ayrı kanun tasarısı ve kanun teklifinin birleşiminden oluşan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun Tasarısı, tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek 6552 sayı numarasıyla Resmi Gazete’de yayımlanmıştır1. Birçok kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapan 6552 sayılı Kanunla, toplumun neredeyse tüm kesimlerini ilgilendiren önemli düzenlemelere gidilmiştir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu2’nun 41. maddesi ile 4. maddenin birinci fıkrasının a bendi kapsamındaki kadınlara, iki çocukla sınırlı olmak üzere doğum tarihinden sonra çalışmadıkları iki yıllık sürelerini borçlanma hakkı verilmiştir3. Sadece 4/1 a kapsamındaki kadın sigortalıların doğum borçlanması yapmasına imkan veren 41. maddede 6552 sayılı Kanunla değişikliğe gidilmiş, 4/1 b ve c kapsamındaki kadın sigortalılar ile memur iken doğum yapıp ayrılan ve memuriyete geri dönmeyen kadınlara da borçlanma hakkı verilerek borçlanılacak çocuk sayısı 2’den 3’e çıkarılmıştır. Bu yazıda, 6552 sayılı Kanunla 5510 sayılı Kanun’un 41. maddesinde yapılan düzenleme sonrasında doğum borçlanması yapan kadın sigortalıların emeklilik şartlarının değişip değişmediği, diğer bir ifade ile erken emekli olup olamayacakları hususu incelenecektir. II- KADIN SİGORTALILARIN EMEKLİLİK ŞARTLARI Sigortalıların yaşlılık/emeklilik aylığa hak kazanma şartları; – hariç tarihinden önce sigortalı olanlar, – dahil ila dahil tarihleri arasında sigortalı olanlar, – ve sonrasında sigortalı olanlar şeklinde farklılaşmaktadır. A- HİZMET AKDİYLE ÇALIŞANLAR SSK Bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının a bendi kapsamında sigortalı sayılmış olup, sigortalılığı tarihinden önce başlayan ve bu tarih itibariyle 18 yıl sigortalılık süresi olmayan kadın sigortalılar tarihindeki sigortalılık süresine göre kademeli yaşa tabi tutulmuştur4. Tablo-1 Kadın Sigortalıların Genel Emeklilik Şartları Sigortalılık Başlangıcı Sigortalılık Süresi Emeklilik Yaşı Gün Sayısı 20 yıl 40 5000 20 yıl 41 5000 20 yıl 42 5075 20 yıl 43 5150 20 yıl 44 5225 20 yıl 45 5300 20 yıl 46 5375 20 yıl 47 5450 20 yıl 48 5525 20 yıl 49 5600 20 yıl 50 5675 20 yıl 51 5750 20 yıl 52 5825 20 yıl 53 5900 20 yıl 54 5975 20 yıl 55 5975 20 yıl 56 5975 Tablo-2 Kadın Sigortalıların Özel Emeklilik Şartları 15 Yıl Sigortalılık Süresi, 3600 Gün ve 50 Yaş Şartının Emeklilik Yaşı 52 54 56 58 sonrasında tamamlanması 58 Genel şartlar esas alınarak hangi koşullara göre aylık bağlanacağının tespitinde, sigortalı adına ilk defa malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak prim ödenmeye başlanılan tarih, özel koşullara göre emeklilik şartlarının tespitinde ise 15 yıl sigortalılık süresi, 3600 gün ve 50 yaş şartlarının birlikte yerine getirildiği tarih esas alınmaktadır. 4/1 a kapsamındaki kadın sigortalının doğum borçlanması yapabilmesi için doğumdan önce Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının a bendi kapsamında tescil edilmiş olması ve adına kısa ya da uzun vadeli sigorta kolları yönünden prim ödenmiş olması yeterli sayılmaktadır. Stajyer olarak çalışması nedeniyle tescil edilen ve adına malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi ödenmeden doğum yapan kadın sigortalı, söz konusu doğum nedeniyle borçlanma yapabildiği gibi, borçlandığı süreler de sigortalılık başlangıç tarihinden geriye götürülmektedir5. Örnek tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamında stajyer olarak çalışması nedeniyle tescil edilmiş ve adına kısa vadeli sigorta kolları primi ödenmiş olan sigortalının 1993, 1995 ve 1997 yıllarında doğum yaptığını ve tarihinde ilk defa malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta kollarına tabi çalışmaya başladığını varsaydığımızda, sigortalının ilk defa uzun vadeli sigorta kollarına tabi çalışmaya başladığı tarihine göre emeklilik şartları 20 yıl sigortalılık süresi, 56 yaş ve 5975 gün prim ödeme şeklinde tespit edilecektir. Ancak, söz konusu sigortalının 5510 sayılı Kanun’un 41. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihinden sonra 3 doğum için borçlanma talebinde bulunduğunu ve borçlanma karşılığında tahakkuk eden borçlanma bedelini ödediğini varsaydığımızda, örnek sigortalının emeklilik şartlarının belirlenmesine esas olan sigortalılık başlangıç tarihi, 3 çocuk için borçlanılan 6 yıllık süre kadar geriye gidilerek olarak tespit edilecek, bu durumda aylık bağlanması için aranan 5975 gün sayısı 5675’e, 56 olan emeklilik yaşı ise 50’ye düşmüş olacaktır. B- KENDİ ADINA VE HESABINA BAĞIMSIZ ÇALIŞANLAR BAĞ-KUR 1479 sayılı Kanun’un geçici 10. maddesinin ikinci fıkrasında, tarihi itibariyle 20 tam yıl prim ödemiş olanlar ile prim ödeme sürelerinin dolmasına 2 tam yıl veya daha az kalan kadınların emeklilik yaşları 40 ila 55 yaş aralığında kademelendirilmiştir. Tablo-3 Kadın Sigortalıların Tam Aylık İçin Aranan Emeklilik Şartları Tarihi İtibariyle 20 Tam Yılın Tamamlanmasına Kalan Süre Emeklilik Yaşı 2 tam yıl veya daha az 40 3 tam yıl veya daha az 41 3 tam yıldan fazla, 4 tam yıl veya daha az 42 4 tam yıldan fazla, 5 tam yıl veya daha az 43 5 tam yıldan fazla, 6 tam yıl veya daha az 44 6 tam yıldan fazla, 7 tam yıl veya daha az 45 7 tam yıldan fazla, 8 tam yıl veya daha az 46 8 tam yıldan fazla, 9 tam yıl veya daha az 47 9 tam yıldan fazla, 10 tam yıl veya daha az 48 10 tam yıldan fazla, 11 tam yıl veya daha az 49 11 tam yıldan fazla, 12 tam yıl veya daha az 50 12 tam yıldan fazla, 13 tam yıl veya daha az 51 13 tam yıldan fazla, 14 tam yıl veya daha az 52 14 tam yıldan fazla, 15 tam yıl veya daha az 53 15 tam yıldan fazla, 16 tam yıl veya daha az 54 16 tam yıldan fazla veya 17 tam yıl 55 1479 sayılı Kanun’un geçici 10. maddesinin üçüncü fıkrasında kadınların kısmi yaşlılık aylığından yararlanma yaşları, tarihi itibariyle 15 tam yıl prim ödenmesine ve 50 yaşın doldurulmasına kalan süreye göre 50 ila 56 yaşları arasında kademelendirilmiştir. Tablo-4 Kadın Sigortalıların Kısmi Emeklilik İçin Aranan Emeklilik Şartları Tarihi İtibariyle 15 Tam Yıl Prim Ödemesine ve 50 Yaşın Tamamlanmasına Yaş 2 tam yıldan fazla, 4 tam yıl daha az süre kalanlar 51 4 tam yıldan fazla, 6 tam yıl veya daha az süre kalanlar 52 6 tam yıldan fazla, 8 tam yıl veya daha az süre kalanlar 53 8 tam yıldan fazla, 10 tam yıl veya daha az süre kalanlar 54 10 tam yıldan fazla kalanlar 56 1479 sayılı Kanun’un geçici 10. maddesine göre yaşlılık aylığına hak kazanacak kadın sigortalıların emeklilik yaşlarının belirlenmesinde, ilk defa adlarına prim ödenmeye başlanılan tarih yerine 20 tam yılın ya da 15 tam yıl ile 50 yaşın doldurulmasına kalan süre dikkate alınmaktadır. Diğer bir ifadeyle bunların ilk defa çalışmaya başladıkları tarihin emeklilik yaşının belirlenmesine herhangi bir etkisi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, tarihli ve 2013/26 sayılı Genelge’de; 1479 sayılı Kanun’un geçici 10. maddesine göre aylığa hak kazanma koşullarının tespitinde 5510 sayılı Kanun’un 41. maddesi kapsamında yapılan borçlanmalardan, ve tarihlerinden önceki sürelere ait borçlanmaların kademeli geçiş sürecinde sigortalıların hizmet süresine ilave edilmek suretiyle aylığa hak kazanma koşullarının tespitinde dikkate alınacağı öngörülmüştür6. Örnek tarihi itibariyle vergi mükellefiyetine istinaden 1479 sayılı Kanun’a tabi sigortalılığı başlayan kadın sigortalı, tarihi itibariyle vergi kaydını sonlandırmış ve yeniden vergi mükellefi olduğu tarihine kadar adına prim ödenmemiştir. tarihi itibariyle 3 yıl 6 ay hizmeti bulunan ve 20 yıldan eksik kalan süresi 16 yıl 6 ay olan sigortalının emeklilik yaşı 55’tir. Söz konusu sigortalının 1996, 1998 ve 2000 yıllarında 3 doğum yaptığını ve adına prim ödenmeyen 6 yıllık süreyi 5510 sayılı Kanun’un 41. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihinden sonra borçlandığını ve tahakkuk eden prim borcunu ödediğini varsaydığımızda; tarihi itibariyle toplam hizmet süresi 9 yıl 6 ay, 20 yıldan eksik kalan süresi de 10 yıl 6 ay olacak ve mevcut uygulama doğrultusunda 55 olan emeklilik yaşı ise 49’a düşecektir. C- 5434 SAYILI KANUN’A TABİ OLANLAR EMEKLİ SANDIĞI 5510 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinde, 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’na tabi olanların Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının c bendi kapsamında kabul edileceği, 5434 sayılı Kanun’a ilişkin geçiş hükümleri başlıklı geçici 4. maddenin beşinci fıkrasında, bu madde kapsamına girenlerin aylıklarının bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılacağı öngörülmüştür. Buna göre, Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının c bendi kapsamında sigortalı sayılmasına rağmen, Kanun’un geçici 4. maddesi karşısında haklarında 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulanacak olanların 41. madde uyarınca doğum borçlanması yapamayacağı, 5434 sayılı Kanun dışında diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi sigortalılık niteliği taşıdıktan sonra doğum yapan ve sonrasında 5434 sayılı Kanun’a tabi iştirakçi olanlar ile memuriyetten sonra doğum yapan ve bir daha memuriyete dönmeyen ancak, diğer sigortalılık statüleri kapsamında olanların 41. madde kapsamında borçlanma yapabileceği değerlendirilmektedir. 6552 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonrasında 5510 sayılı Kanun’un 41. maddesinde 4/1 c statüsünde sigortalı olanlara da tanınan doğum borçlanması hakkından, 2008 Ekim ayından önce iştirakçiliği bulunanların yararlandırılıp yararlandırılmayacağı ya da hangi durumda olanlara bu hakkın verileceği hususu, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun konuya ilişkin yapacağı düzenleme ile açıklığa kavuşacaktır. 5434 sayılı Kanun’un geçici 205. maddesine göre emekli aylığı bağlanacak olanların hangi yaşta emekli olacaklarının belirlenmesinde, 1479 sayılı Kanun’a benzer bir şekilde tarihi itibariyle 20 yılın doldurulmasına kalan süre esas alınmaktadır. Dolayısıyla, 5434 sayılı Kanun dışındaki sigortalılığından sonra doğum yapan ve akabinde 5434 sayılı Kanun’a tabi olan kadınlar ile 5434 sayılı Kanun’a tabi sigortalılığından sonra doğum yapan ve borçlanma talep tarihinde 5510 sayılı Kanun’un 4/1 a veya b bendi kapsamında sigortalılıkları devam eden kadınların, söz konusu doğumlarını 20 hizmet yılına kalan süreninin belirlendiği tarihinden önce yapmış olmaları ve doğumdan sonraki sürelerinde adına prim ödenmemiş olması kaydıyla yapılacak olan doğum borçlanması, kadın iştirakçinin tarihindeki hizmet süresini artıracak ve bunlar da 1479 sayılı Kanun’a tabi olan kadınlarda olduğu gibi daha erken bir yaşta emeklilik hakkını elde edebilecektir. III- DEĞERLENDİRME VE SONUÇ 5510 sayılı Kanun yayımlandıktan sonra Anayasa Mahkemesi’nin verdiği iptal kararının7 ardından 5510 sayılı Kanun’a tarihli ve 5754 sayılı Kanunla8 nihai hali verilmiş, geçen süreç içerisinde sosyal güvenliğin dinamik bir yapıya sahip olmasından hareketle anılan Kanun’da bir çok düzenleme ve değişikliğe gidilmiştir. Gerek 6552 sayılı Kanunla, gerekse geçmiş tarihlerdeki kanunlarla yapılan değişikliklerin büyük bir bölümünün vatandaş odaklı düzenlemeler olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Son olarak getirilen 6552 sayılı Kanunla da kamuoyunda en çok tartışılan konuların başında gelen doğum borçlanmasının kapsamına ilişkin hükümler, yine kamuoyunun beklentisi doğrultusunda genişletilmiş ve borçlanılacak çocuk sayısı 3’e, borçlanılacak süre de 6 yıla çıkarılmıştır. Kanun’un 4/1 a statüsü dışındaki sigortalılara da borçlanma hakkı getiren bu düzenleme, özellikle 4/1 b kapsamındaki kadınlardan, borçlanılacak olan 3 doğumu da tarihinden önce yapan ve bu 6 yıllık süre içinde prim ödemesi olmayanlara emeklilik yaşı bakımından ciddi kazanım sağlamaktadır. Yine aynı şekilde 3 doğumunu da stajyer olduktan sonra yapan ve akabinde malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalılarına tabi çalışmaya başlayan 4/1a kapsamındaki kadınların sigortalılık başlangıçları borçlanılan süre kadar geriye gidilecek ve emeklilik yaşları lehlerine değişmiş olacaktır. Ayrıca, aylık bağlanması için aranan prim ödeme gün sayısı dışındaki şartları yerine getiren kadın sigortalılar da yapacakları doğum borçlanması ile gün sayılarını tamamlama imkanına ve akabinde de emeklilik hakkına kavuşmuş olacaktır. KAYNAK YAKLAŞIM EKİM 2014 YAZAR ERDOĞAN ÜVEDİ * SGK, Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Risk Yönetimi ve Proje Daire Başkan V. 1 tarih ve 29116 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 2 tarih ve 26200 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 3 Erdoğan ÜVEDİ, “Doğum Borçlanmasının Emeklilik Yaşına Etkisi”, e-Yaklaşım, Sayı 250, Ekim 2013 4 506 sayılı Kanun’un geçici 81. Maddesi. 5 SGK, tarih ve 2013/11 sayılı Genelge tarih ve 2014/5 sayılı Genelge ile değişik 6 Anılan Genelge’nin “ Vergi Mükellefi Olunan Süreler ile 5510 sayılı Kanun’un 41. Maddesi Kapsamında Yapılan Borçlanma Sürelerinin 4/1-b Kapsamında Aylık Bağlama İşlemlerinde Değerlendirilmesi” başlıklı bölümü. 7 Söz konusu iptal kararı tarih ve 26392 5. mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 8 tarih ve 26870 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Previous Post GENELGeçici İş Göremezlik Ödemelerinde Sağlık Raporlarının Onaylanması Şartı Kaldırıldı Next Post GENELAnonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Üyelerinin İstifası
Son dakika haberlere göre, borç yapılandırması ile ilgili kanun tasarısı Resmi Gazete’de yayımlanarak yasalaştı. Kanun, Bağ-Kur’a prim borcu olanlara birçok imkân sunuyor. Prim borcu nedeniyle hizmet süreleri durdurulan ve emekli olamayan Bağ-Kur’lular, yapılandırmadan yararlandıklarında emekli olabilecekler. Emekliliğine daha süre olanlar da geçmişte durdurulan sürelerini yeniden canlandırabileceklerinden emeklilikleri de uzamayacak. İşte son dakika detaylar...• 11 Haziran 2021 - 0744 • Son Güncelleme 11 Haziran 2021 - 0836• 11 Haziran 2021 - 0744 • Son Güncelleme 11 Haziran 2021 - 08361Günlerdir okuyuculardan Bağ-Kur prim borçlarının yapılandırması ile ilgili sorular geliyor. Kimileri yapılandırmadan nasıl yararlanacağını soruyor, çoğunluk ise yapılandırma yaptıktan sonra emekli olup olamayacağını merak Noyan Doğan'ın yazısı Borç yapılandırması ile ilgili kanun tasarısı yasalaştı ve Resmi Gazete'de yayımlandı. Kanun, Bağ-Kur prim borcu olanlara ve borçlarından dolayı da emekli olamayanlara ciddi imkanlar sunuyor. Peki, yapılandırmadan nasıl yararlanılacak? Madde madde borç yapılandırmasından kendi adına çalışanlar, Bağ-Kur’lular, köy ve mahalle muhtarları yararlanabilecek. 2021’nin nisan ayı da dahil olmak üzere bu tarihten önceki prim borçları için yapılandırma 90'I SİLİNECEK Yapılandırma ile borçlar ister peşin ödenecek, istenirse de taksitle ödenecek. Peşin ödenirse gecikme cezası ve gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE üzerinden hesaplanan tutarın yüzde 90’ı seçeneği seçerseniz, 6-9-12-18 ay taksitle ödeyebileceksiniz ve taksit sayısına göre katsayı uygulanacak. Taksitler de iki ayda bir ödenecek. Böylece 18 ay taksit seçeneğini seçilirse borç 36 ayda ödenmiş AYINA KADAR SÜRE Bağ-Kur’lar daha önce durdurulan hizmet sürelerini canlandırabilecek. Daha önceki kanunlar nedeniyle hizmet süreleri durdurulan Bağ-Kur’lular, yapılandırma yaptıklarında durdurulan sigortalılık süreleri için ödeyecekleri prim tutarlarını hesaplattırıp, borçlarını ödemeleri halinde; sigortalılıkları durdurulmamış sayılacak ve bu süreler sigortalılık süresinden sayılacak, emeklilikte hesaba açık bir anlatımla prim borcu nedeniyle hizmet süreleri durdurulan ve bu nedenle de emekli olamayan Bağ-Kur’lular, yapılandırmadan yararlandıklarında emekli olabilecekler. Emekliliğine daha süre olanlar da geçmişte durdurulan sürelerini yeniden canlandırabileceklerinden emeklilikleri de için de Bağ-Kur’lular, 4 ay içinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na başvurup, durdurulan sigortalılık süreleri için ödeyecekleri prim tutarını borcu, ilk taksit tarihi olan ekim ayının sonuna kadar ödemeleri halinde, geçmişte durdurulan süreler durdurulmamış sayılacak ve sigortalılık sürelerine bekleyen de ekim ayında borcunu ödemesi halinde emekli olabilecek. Bu imkandan eğer sigortalı vefat etmişse sigortalıların hak sahipleri de yararlanıp, başvurabilecek ve ölüm aylığı alamaya hak DURDURULACAK Hesaplanan borcun tamamının ilk taksit ödeme tarihi olan bu yılın ekim ayında ödenmemesi halinde ise sigortalılık süreleri canlandırılmayacak. Yani, Bağ-Kur’lular ekim ayı sonuna kadar borcu ödediler ödediler; yoksa emeklilik hayal ile yapılandırmadan yararlanmayan Bağ-Kur’lulara da yaptırım geliyor. Şöyle ki; 30 Nisan 2021 tarihi itibariyle prim borcu olanlar yapılandırmadan yararlanıp, borçlarını ödemezlerse sigortalılıkları ayına kadar hiç prim ödemeyenler ise sigortalı oldukları tarih itibariyle sigortalılıkları durdurulacak. Bu şekilde durdurulan süreler sigortalılık sürelerinden durdurulanlar arasında çalışmaya devam edenler varsa sigortalılıkları 1 Mayıs 2021 itibariyle yeniden başlatılacak. Bu şekilde sigortalılıkları durdurulanlar ve hak sahipleri sonradan prim borçlarını ödeyerek durdurulan süreleri için de 3 ay süreleri olacak. Yani, durdurulan sürelerin yeniden sigortalı olarak sayılması için başvurulduğunda, borç hesaplaması yapılacak ve 3 ay içinde bu borcun tamamı ödenirse durdurulan süreler sigortalı süresi olarak sayılacak.
Çok sayıda kişiyi yakından ilgilendirdiği için uzun süredir kamuoyunda takip edilen, yazılı ve görsel basında devamlı haberlere konu olan Torba Yasanın Meclis’te kabul edilip 11 Eylül 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte Bkz. 6552 Sayılı Torba Kanun Resmi Gazete’de Yayımlandı başlıklı haber, bu defa erken emeklilikle ilgili haber ve yazılar çıkmaya başladı. Hal böyle olunca da çok sayıda kişi yasada erken emeklilikle ilgili herhangi bir düzenleme olup olmadığını, varsa kimleri kapsadığını merak etmeye söz konusu Torba Yasada doğrudan erken emeklilikle ilgili olan tek düzenleme yer altı maden işlerinde çalışanlarla ilgili olan düzenleme. Bu koda yapılan düzenleme ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca tespit edilen maden işyerlerinin yeraltı işlerinde sürekli veya münavebeli olarak en az 20 yıldan beri çalışan sigortalılar için 55 olarak uygulanan yaş şartı 50’ye düşürüldü. Ayrıca maden ocakları elementer cıva bulunduğu saptanan cıva maden ocakları hariç, kanalizasyon ve tünel yapımı gibi yer altında yapılan işlerde çalışanlara verilecek itibari hizmet süresinin yıpranma payının hesabında, bunların fiili hizmet süresi zammından yararlandırılacakları dönem içinde kalan; yıllık ücretli izin, sıhhi izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri ile eğitim, kurs, iş öncesi ve sonrası hazırlık sürelerinin, fiilen çalışma ve söz konusu işlerin risklerine maruz kalma şartı aranmadan süreye dahil edilmesi hükme bağlandı. Bu düzenlemeler kapsama giren çok sayıda kişinin erken emekli olmasını sağlayacak Bkz. Maden ve Diğer Yer Altı İşlerinde Çalışanlara Torba Yasayla Verilen Haklar.Dolaylı olarak erken emeklilikle ilgili sayılabilecek bir diğer düzenleme doğum borçlanmasıyla ilgili olan düzenleme. Daha önce istisnai durumlar hariç Bkz. Bağ-Kur’lular Doğum Borçlanması Yapabilir mi ? başlıklı yazı, sadece 4/1-a SSK sigortalıları doğum borçlanması yapabiliyorlardı, artık 4/1-b Bağ-Kur sigortalıları ile 4/1-c Emekli Sandığı sigortalıları da doğum borçlanması yapabilecek. Ayrıca iki çocuk yani 4 yılla sınırlı olan borçlanma süresi 3 çocuğa yani 6 yıla çıkarıldı. Bu şekilde şartları tutan, maddi olarak da imkanı olan kadın sigortalılar doğum borçlanması yaparak, zaten daha önce doğum borçlanması yapabilen 4/1-a SSK sigortalıları da üçüncü çocuk için de doğum borçlanması yaparak erken emekli olabilecek. Ancak şartları tutsa bile her kadın sigortalının bundan yararlanması mümkün değil gibi görünüyor. Çünkü en düşük tutar yani brüt asgari ücret üzerinden doğum borçlanması yapabilmek için bir aylık borçlanma karşılığı 362 lira, iki yıllık borçlanma karşılığı 8 bin 709 lira, 6 yıllık borçlanma karşılığı ise 26 bin 127 lira borçlanma primi ödenmesi gerekiyor. Öte yandan, memurlar için getirilen doğum borçlanması hakkı çok bir anlam ifade etmiyor, çünkü kadın memur doğum yaptığında doğum izni süresinde aylığı ve sigortası yatıyor. İzin bitişinde ücretsiz izin alırsa, zaten devlet memurlarını ücretsiz izin sürelerini borçlanma hakları var. Sadece memurluktan istifa ettikten sonra doğum yapanlar, eğer doğumdan önce bir gün de olsa 4/1-a SSK sigortalılıkları yoksa doğum borçlanması yapamıyorlardı, artık onlar da doğum borçlanması ve görsel basında erken emeklilik düzenlemesi olarak değerlendirilen diğer bir düzenleme ise borç yapılandırmasıyla ilgili. Bu konuda yapılan haberlerde, prim günü ve emeklilik yaşını tamamladığı halde borcu olduğu için emekli olamayan 4/1-b Bağ-Kur sigortalılarının borcunu yapılandırıp erken emekli olabileceği değerlendirmelerine yer veriliyor. Ancak söz konusu borç yapılandırmasında borcun silinmesi veya affı gibi bir uygulama olmayacak. Yapılan düzenlemeye göre, borca ait gecikme zammı ve cezası yani gecikme faizi silinecek, bunun yerine borç aslına yani anaparaya Yİ-ÜFE Yurt İçi Fiyat Endeksi oranları enflasyon oranları uygulanarak borç yeniden hesaplanacak, böylece özellikle eski dönemlere ait borçlar bir miktar azalmış olacak. Tek avantajı bu. Öte yandan yapılandırma sırasında borç iki ayda bir ödemeli olarak 18 taksite kadar taksitlendirilebilecek, ancak bu emekli olacak kişinin işine yaramayacak, çünkü borç taksitlendirilmiş olduğunda da son taksit ödenene kadar borç bitmiş sayılmayacak, dolayısıyla erken emeklilik mümkün olmayacak Bkz. Bütün Ayrıntılarıyla Sosyal Güvenlik Kurumuna Olan Borçların Yapılandırılması.Yukarıda yaptığımız değerlendirmelerden de anlaşılacağı üzere, 6552 sayılı Torba Yasada yer alan düzenlemelerden sadece yer altı işlerinde çalışanlarla ilgili düzenlemeler erken emeklilik düzenlemesi sayılabilir. Çünkü kapsamdaki kişilere herhangi bir külfet getirmeyip, kapsama giren herkesin yararlanabileceği bir düzenleme. Dolaylı olarak erken emeklilik düzenlemesi olarak değerlendirilebilecek doğum borçlanması ve borç yapılandırmasıyla ilgili düzenlemeler ise maddi külfete bağlı olduğundan, herkesin yararlanamayacağı veya maddi imkanı olmayan kişilerin zor yararlanabileceği düzenlemeler. Belki daha önceki düzenlemelerde olduğu gibi, maddi imkanı olmamakla birlikte bazı kişiler banka kredisi kullanma veya başka bir şekilde borçlanma yoluyla erken emeklilik imkanına kavuşabilirler. Torba Yasanın 58 inci maddesiyle 5510 sayılı Kanuna geçici 54 üncü madde ile de BAĞ-KUR sigortalılarıyla ilgili olarak silinmiş olan bazı hizmetlerin tekrar geçerli sayılması bazı Bağ-Kur sigortalıların erken emekliliğine imkan sağlayabilir Bkz. Bağ-Kur Sigortalılarıyla İlgili Torba Yasada Yer Alan Düzenlemeler başlıklı yazı.Not Bu yazı Torba Yasada erken emeklilikle ilgili düzenlemelere yer verilmeyişini eleştiri amacıyla yazılmamıştır. Çünkü bu konu farklı yönleri olan, birçok açıdan değerlendirilmesi gereken bir konu. Bu yazı sansasyonel haber ve yazıları okuyup insanların boşa umutlanmaması, gerçek durumu görebilmeleri için yazılmıştır.
Kanunla diğer kamu bankalarına, bunların bağlı ortaklık ve iştiraklerine sağlanan istisnadan Vakıf Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Anonim Şirketi de yararlanacak. Bu kapsamda Türkiye Vakıflar Bankası'nın, Sermaye Piyasası Kanunu'na göre faaliyette bulunan gayrimenkul yatırım ortaklıkları Kamu İhale Kanunu'na tabi olmayacak. Kanunla, bu yıl meydana gelen ve 9 ili etkileyen 4 depremden zarar gören afetzedelere yardım edilebilecek. Bu kapsamda Manisa, Elazığ, Malatya, Diyarbakır, Adıyaman, Tunceli ve Van ile Bingöl'ün Karlıova, Yedisu ve Adaklı, Erzurum'un Çat ilçesini etkileyen 4 depremden zarar gören vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı fen heyetlerince tespit edilmiş yıkık, ağır veya orta hasarlı konut, ahır ve iş yerlerinden hak sahibi olan afetzedelere destek sağlanmasına imkan tanınacak. "Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun"a yapılan eklemeyle, yurt dışında bulunan vatandaşların, zorunlu sigorta kapsamında olmakla birlikte sigorta primi ödemesinden muaf olacak şekilde kısa süreli çalışmalarının, zorunlu çalışma olarak değerlendirilip aylık bağlanamaması veya bağlanmış aylıkların bu çalışmalar nedeniyle kesilmesinin önüne geçilecek. Söz konusu kapsamda çalışan vatandaşlara aylık bağlanabilecek, aylık alanların ise aylıkları kesilmeksizin ödenmesine devam edilecek. Kısa süreli çalışmaya tabi işler yönetmelikle belirlenecek. Kovid-19 salgını nedeniyle kamu kurum ve kuruluşları ile kamu sermayeli bankaların mali yıl içerisinde oluşabilecek ilave finansman ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla ihraç edilebilecek olan ikrazen özel tertip devlet iç borçlanma senetleri için 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nda belirlenen limiti, 2020 yılı için ilgili kanunda belirlenen başlangıç ödeneklerinin yüzde 5'ine kadar olacak şekilde artırılabilecek. Kanunla, "Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun"a geçici madde eklendi. Buna göre, maddenin yürürlüğe gireceği tarihten önce alınmış kamulaştırma kararları üzerine, mahkeme kararıyla idare adına tescil edilen taşınmazların kamulaştırılmasına ilişkin işlemlerin iptali istemiyle idari yargıya açılmış davalarda iptal kararı verilmesi nedeniyle idare aleyhine açılacak davalarda; taşınmazın idare adına tesciline karar verilmesi üzerine idarece ödenmiş kamulaştırma bedeli, davacı tarafından mahkeme veznesine depo edilecek. DİJİTAL SÖZLEŞME DÖNEMİ Bankacılık Kanunu'nda yer alan bankaların faaliyet konularına ilişkin bankalar ve müşteriler arasındaki sözleşmelerin şekli de söz konusu kanunla düzenlendi. Sözleşmelerin, yazılı veya uzaktan iletişim araçlarıyla mesafeli olarak ya da mesafeli olsun olmasın, kurulun yazılı şeklin yerine geçebileceğini belirlediği ve bir bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden gerçekleştirilecek, müşteri kimliğinin doğrulanmasına imkan verecek diğer yöntemler yoluyla kurulabilmesi öngörülecek. Finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri ile müşterileri arasındaki sözleşmeler için de bu düzenleme geçerli olacak. Bu düzenleme ayrıca Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'ndaki "sözleşme şartları" hükmüne de eklenecek. Böylelikle bankalar ile müşteriler arasında ilk defa sözleşme ilişkisi kurulmasında, bankaların potansiyel müşterilerle yüz yüze gelmeden, fiziki belge ve ıslak imza kullanılmadan, günün teknolojisine uygun diğer yöntemlerin de kullanılabilmesinin önü açıldı. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bankalar ile bireysel müşterileri arasında akdedilecek sözleşmelerin içeriğinde yer alması gereken asgari konular ile tip sözleşmelerin uygulanacağı işlemler, kurulun uygun görüşü alınarak kuruluş birlikleri tarafından belirlenecek. ABONELİK ELEKTRONİK ORTAMDA İPTAL EDİLEBİLECEK Kanunla Elektronik Haberleşme Kanunu'nda da düzenleme yapıldı. Buna göre tüketiciler, elektronik haberleşme hizmetine abone olurken bu hizmeti sağlayan işletmeciyle sözleşme yapma hakkına sahip olacak. Sözleşme, yazılı olarak veya elektronik ortamda kurulacak. Elektronik ortamda kurulacak sözleşmelerde, başvuru sahibinin kimliğinin doğrulanmasına imkan verecek şekilde, kurum tarafından belirlenecek yöntemler kullanılacak ve bunlara ilişkin usul ve esaslar kurum tarafından belirlenecek. Abonelik sözleşmelerinin feshedilmesi sürecinde abonenin talebinin yazılı bildirilmesi koşulu kaldırılacak. Abone, elektronik yöntemlerle de talebini iletebilecek. ÇEK KANUNU'NA DÜZENLEME Çek Kanunu'nda yapılan düzenlemeyle karşılıksız çekten hüküm giyen kişi, tahliye tarihinden itibaren en geç 1 yıl içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının 10'da 1'ini alacaklıya ödemek zorunda olacak. Kişinin, kalan kısmını 1 yıllık sürenin bitiminden itibaren ikişer ay arayla 15 eşit taksitle ödemesi durumunda, mahkemece, ceza mahkumiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilecek. İnfazın durdurulduğu tarihten itibaren en geç 1 yıl içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda biri ödenmediği takdirde, alacaklının şikayeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilecek. Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu'ndaki düzenlemeye göre, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri ile müşterileri arasındaki sözleşme, yazılı veya uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle mesafeli olarak ya da mesafeli olsun olmasın kurulun, yazılı şeklin yerine geçebileceğini belirlediği ve bir bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden gerçekleştirilecek, müşteri kimliğinin doğrulanmasına imkan verecek yöntemler yoluyla kurulacak şekilde düzenlenecek. Buna ilişkin usul ve esaslar, kurul tarafından belirlenecek. KAÇAK TÜTÜNE CEZA Kanun'a göre, ticari amaçla makaron veya yaprak sigara kağıdını, içine kıyılmış tütün, parçalanmış tütün, tütün harici herhangi bir madde doldurulmuş olarak satanlar, satışa arz edenler, bulunduran ve nakledenlere yönelik cezaya ilişkin uygulama 1 Temmuz 2020'de yürürlüğe girecek. Tarım ve Orman Bakanlığından yetki belgesi almadan veya bildirimde bulunmadan tütün ticareti yapanlara yönelik cezai uygulamanın yürürlük tarihi 1 Temmuz 2021 olacak. Kanunla, Kamu İktisadi Teşebbüsü KİT ve bağlı ortaklıklarında Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nda tanımlanan iç kontrol sistemi oluşturulacak. KİT'lerin ve bağlı ortaklıklarının her düzeydeki yöneticisi, iç kontrol sisteminin etkin şekilde oluşturulmasından ve uygulanmasından, yönetim kurulları da gözetiminden ve gerekli tedbirlerin alınmasından sorumlu olacak. İç denetim, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nda belirlenen faaliyetleri kapsayacak. İç denetim, iç denetçiler tarafından yapılacak. Yapıları ve personel sayıları dikkate alınmak suretiyle KİT ve bağlı ortaklıklarında iç denetçi istihdam edilecek. İç denetçiler, gerekli şartları taşıyanlar arasından yönetim kurulu tarafından atanacak, aynı usulle görevden alınacak. İç denetçiler, kanunda belirtilen görevleri İç Denetim Koordinasyon Kurulunca belirlenen kamu iç denetim standartlarına uygun şekilde yerine getirecek. İÇ DENETÇİLERDE ARANACAK ŞARTLAR KİT ve bağlı ortaklıklarına iç denetçi olarak atanacaklarda Devlet Memurları Kanunu'nda belirtilen şartlar aranacak. İç denetçiler, mali ve sosyal haklar ve yardımlar ile diğer özlük hakları bakımından bakanlık iç denetçisine denk olacak. Gerekli şartları yerine getirerek iç denetçi olarak görevli bulunanlardan anılan ilgili karardaki gerekli sertifikaya sahip olanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içinde istihdam edildikleri teşebbüs veya bağlı ortaklıklarına başvuruları üzerine, iç denetçi kadrolarına atanacak. Sertifika şartı hariç diğer gerekli şartları yerine getirerek 2 yıl içinde sertifika sahibi olmak üzere iç denetçi olarak görevli/atanmış bulunanlar, en geç 31 Aralık 2021'e kadar olmak üzere belirtilen sürede gerekli sertifikalardan birine sahip olmaları halinde, istihdam edildikleri teşebbüs veya bağlı ortaklıklarına başvuruları üzerine iç denetçi kadrolarına atanacak. Bir başka düzenlemeyle Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun ile Sermaye Piyasası Kanunu'nda değişiklikler yapıldı. Buna göre, çerçeve sözleşme, yazılı şekilde veya uzaktan iletişim araçlarının kullanılmasıyla mesafeli olarak ya da bankanın belirlediği bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden gerçekleştirilecek, müşteri kimliğinin doğrulanmasına imkan verecek yöntemler yoluyla kurulacak şekilde düzenlenecek. Sermaye Piyasası Kanunu'nda yapılan değişiklikle de yatırım kuruluşları ve portföy yönetim şirketleri ile müşterileri arasındaki ilişkiler de aynı şekilde düzenlendi. Böylelikle, MASAK mevzuatından kaynaklanan yükümlülükler saklı kalmak kaydıyla müşterilerle ilk defa sözleşme ilişkisi kurulması esnasında potansiyel müşterilerle yüz yüze gelme ihtiyacı ortadan kaldırılacak ve sürecin dijital ortamda başlayıp dijital ortamda sonlanması sağlanacak. Nüfus Hizmetleri Kanunu'ndaki değişiklikle de bu sözleşmelerin uzaktan iletişim araçlarıyla da kurulabilmesi kolaylaştırıldı. İçişleri Bakanlığının kimlik verileri, yerleşim yeri ve diğer adres bilgilerinin, Sermaye Piyasası Kanunu kapsamındaki aracı kurumlar ve portföy yönetim şirketleriyle, Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamındaki ödeme hizmeti sağlayıcıları ile paylaşabilmesi amaçlandı. GÖREVDEN ALINAN ÜST DÜZEY KAMU YÖNETİCİLERİ İÇİN DÜZENLEME Kanun ile kamu görevlileri arasından üst kademe kamu yöneticisi kadro, pozisyon ve görevlerine atananların, görevden alınmaları veya görevlerinin sona ermesi halinde tabi olacakları hükümler yeniden belirlendi. Kamu görevlileri arasından ek göstergesi 6400 ve daha yüksek tespit edilen üst kademe kamu yöneticisi kadro, pozisyon ve görevlerine atananlardan görevden alınanlar veya görevleri sona erenler, Cumhurbaşkanlığına bağlı ilgili, ilişkili kurum ve kuruluşlarda müşavir veya danışman kadro yahut pozisyonlarına ya da bakanlıkların merkez teşkilatında bakanlık müşaviri kadrolarına atanabilecek. Görevden alınan veya görevleri sona erenlerin, yöneticilik yaptıkları dışındaki kuramlara atanabilmeleri mümkün olabilecek. Müşavir veya danışman kadro ya da pozisyonlarının tercihinde ise atanacakları kurumların kadro/pozisyon ve teşkilat yapısı göz önünde bulundurularak takdir edilecek. Bakanlık müşaviri, müşavir veya danışman atananlar, üst yöneticileri tarafından izleme, değerlendirme, araştırma, rehberlik, proje ve eğitim gibi hizmetlerde görevlendirilecek. Kanunla, Cumhurbaşkanlığına bağlı ofis başkan ve başkan yardımcılarının görevden alınmaları halinde müşavir veya danışman kadro veya pozisyonlarına ya da bakanlık müşaviri kadrolarına atanmaları imkanı sağlanıyor. 2Dahiliye Memurları Kanunu'nda yer alan, vilayet teşkilatındaki derece ve sınıfları gösteren tabloya göre ikinci derecede bulunan ve üst kademe kamu yöneticileri arasında yer alan il valileri görevden alınması halinde, kariyerlerine uygun olarak "vali-mülkiye başmüfettişi" unvanlı kadrolara atanacak. Kamu görevlileri arasından ek göstergesi 6400 ve daha yüksek tespit edilen üst kademe kamu yöneticisi kadro, pozisyon ve görevlerine atananlardan kesintisiz olarak en az 2 yıl fiilen görev yapanlar, görevden alınmaları veya görev sürelerinin sona ermesi halinde 2 yıl süreyle daha önceki görevine ait ödemelerden yararlanacak. Daha önce bulundukları ya da öğrenim durumları itibarıyla elde ettikleri unvanlara ilişkin kadro veya pozisyonlara atanmaları durumumda da ödemeden yararlanmaya devam edebilecek. Müşavir, danışman kadro veya pozisyonlarına, bakanlıkların merkez teşkilatında bakanlık müşaviri kadrolarına atananlar, derecelerine bakılmaksızın, bu kadro ya da pozisyonlara denk kabul edilen 1. dereceli bakanlık müşaviri kadrosuna ait mali, sosyal hak ve yardımlar ile emeklilik ve diğer özlük haklarından yararlanacak. - İki yıl süreyle daha önceki görevine ait ödemelerden yararlanacaklar 375 sayılı KHK'ye eklenen geçici maddeye göre, ek göstergesi 6400 ve daha yüksek tespit edilen üst kademe kamu yöneticisi kadro, pozisyon ve görevlerinden 9 Temmuz 2018'den sonra alınmış veya görevi sona ermiş kamu görevlileri, talepleri üzerine, önceki yöneticilik görevlerinin ilgili olduğu kuruma, kurumun kadro/pozisyon yapısına göre müşavir ya da danışman kadro yahut pozisyonlarına ya da bakanlık müşaviri kadrolarına atanabilecek. Bu kişilerden en az 2 yıl fiilen görev yapmış olanlardan, 9 Temmuz 2018'den maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadarki dönemde görevden alınan veya görev süresi sona eren kamu görevlileri, görevden alınarak ya da görevlerinin sona ermesi neticesinde atandıkları kadro veya pozisyonlarda bulunmaları kaydıyla, önceki üst kademe kamu yöneticiliği görevlerine ait ödemelerden 2 yıl yararlanacak. Atanma şartlarını kaybetme, ceza kovuşturması veya disiplin soruşturması sonucunda görevden alınan veya görevleri sona erenler, bu düzenlemelerden yararlanamayacak. Kanunla birlikte kapatılan Başbakanlık kadrolarında bulunan ve diğer kurum ve kuruluşlara nakledilen personelin mali haklarının korunması için düzenleme yapılacak.
- Torbadan Yasa ile üç ayrı kesime de "erken emeklilik müjdesi" veriliyor. Hürriyet'ten Şükrü Kızılot'un haberine göre, bu kesimler; çalışan anneler, Bağ-Kur borcu olanlar ve yeraltı işçileri. ÇALIŞAN KADINA ERKEN EMEKLİLİK çalışan kadınlar için de "erken lik" için önemli düzenlemeler içeriyor. Çocuk sahibi olan çalışan kadınlardan, emeklilik için gereken yaş ve sigortalılık süresi koşullarını sağlamış oyup, prim günü eksiği olanlar, doğum borçlanması yoluyla 6 yıl erken emekli olabilecekler. Başka bir anlatımla çalışan anneler 6 yıl kazanabilecek. Daha önce 2 çocuk için borçlanabilirken, bu sayı 3 çocuğa yükseltildi. Bu güne kadar SSK'lı kadınlara tanınan doğum borçlanması, Bağ-Kur'lu ve memur kadınlara da tanındı. Hemen belirtelim, borçlanılacak olan süreler, sigortalı olarak çalışılmamış olan süreler oluyor. Borçlanılacak gün sayısı ile 12,10 TL'nin çarpılması suretiyle, ödenecek tutar hesaplanacak. Yasa bu yönüyle kadınlar arasındaki eşitsizliği de ortadan kaldırmış oluyor. 80 BİN BAĞ-KURLU'YA AVANTAJ Torba Yasa ile borcu olanlara da avantaj sağlandı. Bağ-Kur borcu olduğu için emekli olamayan vatandaşlar yapılandırma sistemini kullanabilecek. Bu yola başvuranlar; borcunun faizlerini sildirip, ana parayı yapılandırabilecekler. Böylelikle birikmiş ve ödenemeyecek duruma gelmiş borcu taksitler halinde ödeyerek hizmetlerini artıracak. Bunun için iki ayda bir ödemeli 18 taksit 36 ay vadeyi kullanabilecek. Bu şekilde günler tamamlanıyorsa da emeklilik işlemlerini başlatacak. MADENCİLERE ERKEN EMEKLİLİK Madenciler için 55 olan emeklilik yaşı 50'ye inecek. Yıpranma hakkı ile birlikte yer altında çalışan bir madencinin emeklilik yaşı 45'e kadar inebilecek. MADEN İŞÇİLERİNE ÖZEL AVANTAJLAR Soma felaketinden kısa bir süre sonra çıkan bir yasa ile Soma'daki maden kazasında ölenlerin eş ya da çocuklarından birisi, eşi veya çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere, toplam bir kişiye kamuda iş verilmesi ile ilgili yasal düzenleme yapılmıştı. Torba Yasa ile maden işçilerine yönelik düzenlemelere devam edildi. Maden işçilerinin, "erken emeklilik" dışında, aşağıdaki avantajları da olacak. BORÇLAR VE AYLIK BAĞLANMASI Kazada ölenlerin SGK'ya olan bütün borçları silinecek ve hak sahibine aylık bağlanacak. Soma'da ölüm geliri bağlanan hak sahiplerine prim ödeme şartı aranmaksızın ölüm aylığı bağlanacak. Anne ve babaya gelir ve aylık bağlanırken muhtaçlık şartı aranmayacak. ASGARİ ÜCRETİN 2 KATINDAN AZ OLMAYACAK Linyit ve taşkömürünün çıkarıldığı işyerlerinde, yer altında çalışan işçilere ödenecek ücret, asgari ücretin iki katından bugün itibariyle 2,268 TL'den az olmayacak. Yani madencinin net ücreti en az lira olacak. ÇALIŞMA SÜRESİ İşçilerin yeraltındaki çalışma süresi haftada en çok 36 saat olacak, günlük çalışma süresi 6 saati geçemeyecek. YILLIK İZİN Maden işçileri için hizmeti 1 yıldan 5 yıla kadar beş yıl dahil olanlarda yıllık ücretli izin süresi 4 gün artırılarak 18 günden aşağı olamayacak. Bu süre 5 yıldan fazla 15 yıldan az olanlarda 24 gün, 15 yıl ve daha fazla olanlarda 30 günden az olamayacak. İzin sürelerine işçilerin hafta tatilleri de ayrıca eklenecek. İŞE İADE Diğer işçilerde, en az 6 ay süre ile çalışılması halinde "işe iade" söz konusu iken bu süre maden işçilerinde kaldırıldı. Buna göre, örneğin 3 gün çalışan maden işçisi, işe iade davası açıp, sonucuna göre işe iade edilebilecek. GERİYE DÖNÜK HİZMET BORÇLANMASI VAR MI? Okurların, özellikle son günlerde en çok merak ettikleri ve sordukları soru; "geriye dönük bir hizmet borçlanması olup olmadığı" ile ilgili. Hemen yanıtlayalım; Torba Yasa'da "geriye dönük hizmet borçlanması" yok. Bu nedenle, herhangi bir şirket üzerinden borçlanıp, toplu ödeme vb. ödeme yapmak suretiyle sigortalılık süresini artırmak mümkün değil. Ancak, bir işyerinde sigortasız olarak çalışan işçi, "hizmet tespiti davası" açmak ve sigortasız olarak çalıştığı dönemi kanıtlamak suretiyle, o süreyi sigortalı hizmeti olarak saydırabilir. Burada da sigortalılık girişi hiç bildirilmeyenler için 5 yıllık zamanaşımı» süresi var. Ancak girişi bildirilenler yönünden zamanaşımı söz konusu değil. 65 YAŞINI DOLDURANLARA ÖDEME AFFI 65 yaşını dolduran kişilere, yersiz ödenen ve geri alınması gereken aylıklar ile bunlardan doğan ceza ve faizler silinecek. Ayrıca ilgililer hakkında herhangi bir adli, idari ve icrai takibat yapılmayacak. Ancak yersiz ödemeler kapsamında daha önce yapılmış tahsilat varsa, ilgisine iade edilmeyecek Md. 82.
torba yasası erken emeklilik resmi gazete